Karadeniz turuna çıkarken beni en çok heyecanlandıran şey sanki Dünya'nın keşfedilmemiş yerlerine gidiyormuşum gibi hissetmem olmuştu. Ve tur boyunca da bu his sürekli benimleydi. Karadeniz gerçekten herkesin kesinlikle görmesi ve yaylalarının gezilmesi gereken bir yer.
Bu yazımda ise Karadeniz turumda gerçekten Karadeniz'i gezdiğimi fark ettiğim ilk şehir olan Ordu'dan bahsedeceğim. Ordu gerçekten benim hayalimdeki Ordu'dan daha fazlasıymış. Doğal güzellikleri olsun şehir planlaması olsun gerçekten çok güzeldi. Ordu'ya vardığımızda bizi Üniversiteden gezgin bir arkadaşımız karşıladı ve gerçekten muazzam bir köy evinde kaldık. Köy evi veya dağ evinde kalmak da kesinlikle Karadeniz'de yapmanız gerekenler arasında diyebilirim.
Orduyu gezmeden önce ben öncelikle şehri görmenizi isterim ve bunu görebileceğiniz yer ise tabi ki Boztepe. Zaten Ordu denince akla ilk gelen yer burası. Yamaç paraşütü yapanlar için Türkiye'de en önemli 10 yerden biri olma özelliğini gösteren Boztepe, şehrin tanıtımında da büyük bir yere sahip. Buraya otomobil veye teleferikle ulaşabiliyorsunuz. Biz teleferiği tercih ettik. Teleferik deniz seviyesinden 509 metre yükseğe çıkıyor. Fakat teleferikle Boztepe'ye ulaşabilmek için 2,3 KM uzunluğunda bir yolculuğu 6 DK 35 saniyede gerçekleştiriyorsunuz. (Rakamlar teleferik istasyonunda bu şekilde belirtilmiştir.)
Teleferikle yapılan yolculuk boyunca kimi zaman korkacak derecede heyecan duysanız dahi Ordu manzarası sizi sakinleştiriyor. Ordu'da öğrendiğimiz kadarıyla Boztepe'ye gece çıkmak daha güzelmiş. Tabi bizde tavsiyelere uyduk ve bu güzel manzarayı izleyerek çayımızı yudumladık. Bu arada tepeye çıkarken aldığınız biletleri yırtmayın çünkü inişte de aynı bileti kullanacaksınız.
Ordunun başka bir ilginç köşesi ise Yason Burnu ve Kilisesi. Yason Burnu Ordu merkeze yaklaşık olarak yarım saatlik mesafede yer alıyor. Bol virajlı Perşembe yolunu kullanarak buraya ulaşabilirsiniz. Yason Burnunda her çektiğimiz fotoğraf ilginç bir şekilde fazlasıyla tatmin edici sonuçlar veriyordu. Bunun sebebi Yason'un gün batımının en güzel izlenebileceği yerlerden biri olmasıymış.
Yason Kilisesi 1868 yılında Rumlar tarafından yapılmış tarihi bir Kilisedir. Karadeniz sahili boyunca üzerinde Kilise bulunan tek yarımada burası olarak kayıtlara geçmiştir. Ayrıca Yason Burnu Antik Yunan Troya'sında meşhur kayıp altın postun kaybolduğu yer olarak biliniyor. Burada bulunan Kilisenin başka önemli bir özelliği ise Ortodoksların dünyadaki en önemli 150 Kilisesinden biri olmasıdır.
Şimdi ise Ordu'da beni en çok etkileyen yerlerden birini anlatacağım. Ulaşımı oldukça zor ve yorucu olan Yoros Tepesi. Bu tepeye ulaşmak için belli bir noktaya kadar araçla yol alabilirsiniz. Fakat bir süre sonra yol bitecek ve yorucu tırmanış başlayacak ama kesinlikle pes etmeyin çünkü zirveye ulaştığınız da sanki Dünya'nın zirvesinde gibi hissedeceksiniz. Yüksekliği ve bol oksijeniyle kişiyi dinç hissettiren bir yer Yoros Tepesi. Siz zirveye ulaştığınız da bulutların gösterisi başlayacak. Sanki bulutlar bir vadiyi, bir tepeyi ele geçirmek için yarışıyor gibi hızla kaplayacak etrafınızı. Doğanın sesini dinlerken bu şöleni izlemek, hayaller kurmak kaçınılmaz olacaktır.
Fakat Yoros Tepesinin çok bakımsız kaldığı söyleniyor ve tepede bulanan birçok kamelyanın parçalanmış ve kullanılamaz durumda olması bunun bir göstergesi haline gelmiş. Ancak her şeye rağmen görülmesi gereken bir yer. Orduya yolunuz düşerse gidin görün derim.
Bu yazımda ise Karadeniz turumda gerçekten Karadeniz'i gezdiğimi fark ettiğim ilk şehir olan Ordu'dan bahsedeceğim. Ordu gerçekten benim hayalimdeki Ordu'dan daha fazlasıymış. Doğal güzellikleri olsun şehir planlaması olsun gerçekten çok güzeldi. Ordu'ya vardığımızda bizi Üniversiteden gezgin bir arkadaşımız karşıladı ve gerçekten muazzam bir köy evinde kaldık. Köy evi veya dağ evinde kalmak da kesinlikle Karadeniz'de yapmanız gerekenler arasında diyebilirim.
Orduyu gezmeden önce ben öncelikle şehri görmenizi isterim ve bunu görebileceğiniz yer ise tabi ki Boztepe. Zaten Ordu denince akla ilk gelen yer burası. Yamaç paraşütü yapanlar için Türkiye'de en önemli 10 yerden biri olma özelliğini gösteren Boztepe, şehrin tanıtımında da büyük bir yere sahip. Buraya otomobil veye teleferikle ulaşabiliyorsunuz. Biz teleferiği tercih ettik. Teleferik deniz seviyesinden 509 metre yükseğe çıkıyor. Fakat teleferikle Boztepe'ye ulaşabilmek için 2,3 KM uzunluğunda bir yolculuğu 6 DK 35 saniyede gerçekleştiriyorsunuz. (Rakamlar teleferik istasyonunda bu şekilde belirtilmiştir.)
Teleferikle yapılan yolculuk boyunca kimi zaman korkacak derecede heyecan duysanız dahi Ordu manzarası sizi sakinleştiriyor. Ordu'da öğrendiğimiz kadarıyla Boztepe'ye gece çıkmak daha güzelmiş. Tabi bizde tavsiyelere uyduk ve bu güzel manzarayı izleyerek çayımızı yudumladık. Bu arada tepeye çıkarken aldığınız biletleri yırtmayın çünkü inişte de aynı bileti kullanacaksınız.
Ordunun başka bir ilginç köşesi ise Yason Burnu ve Kilisesi. Yason Burnu Ordu merkeze yaklaşık olarak yarım saatlik mesafede yer alıyor. Bol virajlı Perşembe yolunu kullanarak buraya ulaşabilirsiniz. Yason Burnunda her çektiğimiz fotoğraf ilginç bir şekilde fazlasıyla tatmin edici sonuçlar veriyordu. Bunun sebebi Yason'un gün batımının en güzel izlenebileceği yerlerden biri olmasıymış.
Yason Kilisesi 1868 yılında Rumlar tarafından yapılmış tarihi bir Kilisedir. Karadeniz sahili boyunca üzerinde Kilise bulunan tek yarımada burası olarak kayıtlara geçmiştir. Ayrıca Yason Burnu Antik Yunan Troya'sında meşhur kayıp altın postun kaybolduğu yer olarak biliniyor. Burada bulunan Kilisenin başka önemli bir özelliği ise Ortodoksların dünyadaki en önemli 150 Kilisesinden biri olmasıdır.
Şimdi ise Ordu'da beni en çok etkileyen yerlerden birini anlatacağım. Ulaşımı oldukça zor ve yorucu olan Yoros Tepesi. Bu tepeye ulaşmak için belli bir noktaya kadar araçla yol alabilirsiniz. Fakat bir süre sonra yol bitecek ve yorucu tırmanış başlayacak ama kesinlikle pes etmeyin çünkü zirveye ulaştığınız da sanki Dünya'nın zirvesinde gibi hissedeceksiniz. Yüksekliği ve bol oksijeniyle kişiyi dinç hissettiren bir yer Yoros Tepesi. Siz zirveye ulaştığınız da bulutların gösterisi başlayacak. Sanki bulutlar bir vadiyi, bir tepeyi ele geçirmek için yarışıyor gibi hızla kaplayacak etrafınızı. Doğanın sesini dinlerken bu şöleni izlemek, hayaller kurmak kaçınılmaz olacaktır.
Fakat Yoros Tepesinin çok bakımsız kaldığı söyleniyor ve tepede bulanan birçok kamelyanın parçalanmış ve kullanılamaz durumda olması bunun bir göstergesi haline gelmiş. Ancak her şeye rağmen görülmesi gereken bir yer. Orduya yolunuz düşerse gidin görün derim.
Yorumlar
Yorum Gönder