Ana içeriğe atla

Gazapizm Konseri İzlenimlerim


Yeni yazımdan merhabalar...


Bu yazımda sizlere sokak edebiyatını şarkıların da harika bir şekilde kullanan bir kişiden ve gittiğim konserinden bahsedeceğim. 1988 Doğumlu rapçi Anıl Acar namı-diğer Gazapizm....

Daha lise döneminde rap müzikle tanışan gazap, 2003 yılında evinde deneme kayıtlarının yanı sıra rap sözleri yazmaya başlamıştır. Daha sonra arkadaşlarıyla birlikte YMF grubunu kurmuş ve stüdyo kayıtlarına başlamıştır. Aslen Elazığlı olan Anıl İzmir de doğmuş ve orada büyümüştür. Aynı zamanda kendi stüdyosunu kurarak Argo İzmir adını vermiştir. 2006 yılında ise Mixtape albümü ile müzik dünyasına giriş yapmıştır. Kısa sürede geniş bir hayran kitlesine ulaşan Anıl Acar birçok diziye de müzikleriyle heyecan kattı ve bu ona daha fazla hayran kitlesi yarattı.


Şimdi gelelim 18 Mart Pazar günü benim de katıldığım Kocaeli Hayal Kahvesinde ki konserine. Konser akşam saat 18:00 gibi çok erken bir saatte başlaması dolayısıyla üzücü olmuştu fakat erken saat olmasına rağmen oldukça güzel bir kalabalık vardı. Gazap da sahneye girişiyle sahnenin tozunu anında attırdı. Şahsen ben hayatımda ilk defa rap konserine gitmiş biri olarak konserden fazlasıyla zevk aldım ve bir o kadar da büyülendim. Gazap şarkılarında benim en çok hoşuma giden durum  hayatın bu kargaşasında kulaklığımı takıp onun şarkılarını dinlediğimde bana güç veriyor olması.

Sahnedeki ekibinde iyi olması dinleyicilere gerçekten muazzam bir zevk yaşattı. Sahnenin ışıkları oldukça iyiydi, salon kalabalık olmasına rağmen ferahtı. Bide bunun üzerine gazabın o müthiş coşkusu hayranlarını da coşturmaya yetti. Rap şarkılarında en önemli olay bence kesinlikle sözlerdir ve gazapizmin de sözlerinde gerçekten büyük bir yaşanmışlık ve ustalık söz konusu. Sözlerindeki gücü hayattan ve sokaktan alarak şarkılarında kullanışı gerçekten çok başarılı. Ve bence böyle insanların daha çok dinlenip desteklenmesi gerekir. Eğer gitme imkanınız olursa bu adamın konserini kaçırmayın derim.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tarihi Kaş Ve Büyülü Olympos-Çıralı

Antalya’nın en batısında yer alan küçük bir o kadar da şirin bir tatil beldesi Kaş. Turistlerin gözdesi konumunda olan Kaş Toros dağının yamacına Likyalılar tarafından kurulmuş. Tarihte Antiphellos, Habesos ve Andifli gibi bir çok isimle anılmış. Karia ve Likya Bölgeleri arasındaki bağlantıyı sağlayan yolların kesişme noktasında bulunan Antiphellos, aynı zamanda bir ticaret limanıymış. Tarihte olanlardan bu yana birçok uygarlığa ev sahipliği yaparak üzerinde tarihi izler bulunan antik kent, Roma Dönemi’nde önem kazanmış ve Bizans Dönemi’nde de piskoposluk merkezi haline gelmiş. DEV BEGONVİLLER VE TAŞ BİNALAR Aynı zamanda antik kent gezmekten hoşlanmayanlar ise Kaş’ın şahane kumsallarında güneşlenebilir, kanoya binebilir ya da yamaç paraşütü yapabilir. Kaş’ın merkezini balık lokantaları, hediyelik eşya satan şirin dükkanlar ve tur acentelerini kaplıyor.   Ara sokaklar ise tamamen bir yarım ada olduğunu dev begonvilleri ve taş binalarıyla belli ediyor. Daracık sokaklarda ...

İlklere İlk Yazım

Seneler; bir çok insan fazlasıyla şey yaşar bu zaman diliminde ve bir çok anı biriktirir. Aslında insanın senelerce en çok yaptığı şey susmaktır belki de ya bazen yeri değildir yada mantıksız gelir konuşmak. O yüzden yazıyorum bende bir zamandan beri. Ama burada farklıymış gerçekten sustuklarım hep bendeydi önceden şimdi başkaları da okuyabilir hissi var. Hem telaşlı hem mutluyum aslında. Bu mecraya  girmeden önce sürekli hangi konu hakkında yazabilirim diye çok düşündüm. Kesin bir konu belirleyemedim kafamda sonra fark ettim ki ben sadece yazmalıyım aslında konu önemli değil, sadece bir şeyler anlatmalıyım. İşte bu istekten ötürü de ilk blog yazımın içerisindeyim şuan. Her şeyin ilki için çelik gibi bir cesaret olmalı bence. Mesela okula ilk gittiğim günü hatırlıyorum da sanki o köpekli yoldan geçen ben değilim. İlk kız arkadaşın elini tutmak örneğin nasıl bir cesaret gerektirir bilirsiniz. Bu da benim bu mecrada ki ilk yazım ve her ilk gibi cesaret gerektirdi. Umarım sonucund...

Amasra'ya İsmini Veren Güçlü Kraliçe, Amastris

Bartın'ın şahane tatil köyü Amasra ile tanışmaya ne dersiniz... Amasra, bence Karadeniz'in en tatlı yerlerinden biri. Kuytu da köşede kalmış şirin ama bir o kadar da tarihiyle kişiyi büyüleyen yer. Şehrin gürültüsünden yorulduysanız ve balığınızı şöyle Karedeniz'in hırçın dalgalarına karşı ellerinizle özgürce yemenin tadına varmak istiyorsanız adresiniz kesinlikle Amasra. Birçok adasıyla göz dolduran Amasra mutlaka görülmesi gereken bir yerdir. 3000 yıllık tarihi ve hala içinde barındırdığı medeniyetlerle balıkçılık, çekicilik ve yerel sanatlarıyla mavi ve yeşilin buluşma noktası. İlk adı Sesamos olan Amasra antik çağda Paflagonya denilen bölgenin liman kentlerinden biri olduğu bilinmektedir. 13'üncü yüzyılda o zaman Cenevizlilerin elinde olan Amasra'ya Fatih Sultan Mehmet bir sefer düzenler ve şehre tepeden bakarak lalasına dönüp o meşhur sözü söyler, "Lala, lala!, Çeşm-i cihan bu m'ola" ve kaleye haber göndererek "Bu kadar güzel bi...