Ana içeriğe atla

Yok Olan Meslek 'Mahalle bakkalı'

Tuhaf şeyler yaşanıyor hayatta. Güzel şeyler teker teker kayboluyor mesela. Babamın çok güzel bir mesleği vardı. Birçok kişinin de sevdiği bir meslektir, eski zamanların en tatlı mesleği 'mahalle bakkalı'.


Sizin de içinizde bir sıcaklık oldu değil mi ? Mahallenin muhtarıdır aslında o, yoksulun kurtarıcı kahramanı, veresiye defteri uzmanı, bazen çocuklara bedava şeker veren tonton amcadır. Bazen de dükkanın önünde gürültü yapan çocukları 'başka yerde oynayın topunuzu' diye kovan kaşları çatık amcadır.

Kendimi şanslı hissediyorum aslında hem mahalle bakkallarının olduğu dönemde çocuktum hem o mahalle bakkalı benim babamdı. Şimdi ellerinde tabletlerle doğan yeni bir nesil var ve mahalle bakkalı onlar için tamamen bir masal kahramanı gibi. Onlar büyük marketler içinde kaybolarak alışveriş yapan, kasada 12 lira 82 kuruşuna kadar ödeyen bir nesil. Onlar hiçbir zaman bilemeyecek 'düz 12 ver yeter evladım' diyerek üstüne de bir sakız ikram eden amcaları.

Mahalle bakkalı aileden sonra ilk paylaşmanın öğrenildiği yerdir. 'Yaz deftere İsmail ağabey' diye bir cümle vardır mesela gönül rahatlığıyla söyleyebildiğin. Faiz denilen bir şey yoktur çünkü mahalle bakkalında. Şimdi o minik mahalle bakkalları artık yerini istemeyerek büyük marketlere bıraktı kocaman ve soğuk marketlere.

Çünkü sistem bunu gerektirdi. Çünkü sistem büyük marketlere kolaylık sağlarken küçük marketleri bitirmeye yönelik hareketler sergiliyordu. Bu sebepten dolayı büyük marketler aynı malı daha ucuza mal edip satarken küçük marketlerden alışveriş yapılmaz olmuştu. En sonunda ise mahalle bakkalı kepenklerini bir daha kaldırmamak üzere indirdi. Artık hiç bir deftere 'veresiye defteri' denmeyecek ve Barış Manço'nun malum şarkısına anlam veremeyen insanlar yetişecekti.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tarihi Kaş Ve Büyülü Olympos-Çıralı

Antalya’nın en batısında yer alan küçük bir o kadar da şirin bir tatil beldesi Kaş. Turistlerin gözdesi konumunda olan Kaş Toros dağının yamacına Likyalılar tarafından kurulmuş. Tarihte Antiphellos, Habesos ve Andifli gibi bir çok isimle anılmış. Karia ve Likya Bölgeleri arasındaki bağlantıyı sağlayan yolların kesişme noktasında bulunan Antiphellos, aynı zamanda bir ticaret limanıymış. Tarihte olanlardan bu yana birçok uygarlığa ev sahipliği yaparak üzerinde tarihi izler bulunan antik kent, Roma Dönemi’nde önem kazanmış ve Bizans Dönemi’nde de piskoposluk merkezi haline gelmiş. DEV BEGONVİLLER VE TAŞ BİNALAR Aynı zamanda antik kent gezmekten hoşlanmayanlar ise Kaş’ın şahane kumsallarında güneşlenebilir, kanoya binebilir ya da yamaç paraşütü yapabilir. Kaş’ın merkezini balık lokantaları, hediyelik eşya satan şirin dükkanlar ve tur acentelerini kaplıyor.   Ara sokaklar ise tamamen bir yarım ada olduğunu dev begonvilleri ve taş binalarıyla belli ediyor. Daracık sokaklarda ...

İlklere İlk Yazım

Seneler; bir çok insan fazlasıyla şey yaşar bu zaman diliminde ve bir çok anı biriktirir. Aslında insanın senelerce en çok yaptığı şey susmaktır belki de ya bazen yeri değildir yada mantıksız gelir konuşmak. O yüzden yazıyorum bende bir zamandan beri. Ama burada farklıymış gerçekten sustuklarım hep bendeydi önceden şimdi başkaları da okuyabilir hissi var. Hem telaşlı hem mutluyum aslında. Bu mecraya  girmeden önce sürekli hangi konu hakkında yazabilirim diye çok düşündüm. Kesin bir konu belirleyemedim kafamda sonra fark ettim ki ben sadece yazmalıyım aslında konu önemli değil, sadece bir şeyler anlatmalıyım. İşte bu istekten ötürü de ilk blog yazımın içerisindeyim şuan. Her şeyin ilki için çelik gibi bir cesaret olmalı bence. Mesela okula ilk gittiğim günü hatırlıyorum da sanki o köpekli yoldan geçen ben değilim. İlk kız arkadaşın elini tutmak örneğin nasıl bir cesaret gerektirir bilirsiniz. Bu da benim bu mecrada ki ilk yazım ve her ilk gibi cesaret gerektirdi. Umarım sonucund...

Amasra'ya İsmini Veren Güçlü Kraliçe, Amastris

Bartın'ın şahane tatil köyü Amasra ile tanışmaya ne dersiniz... Amasra, bence Karadeniz'in en tatlı yerlerinden biri. Kuytu da köşede kalmış şirin ama bir o kadar da tarihiyle kişiyi büyüleyen yer. Şehrin gürültüsünden yorulduysanız ve balığınızı şöyle Karedeniz'in hırçın dalgalarına karşı ellerinizle özgürce yemenin tadına varmak istiyorsanız adresiniz kesinlikle Amasra. Birçok adasıyla göz dolduran Amasra mutlaka görülmesi gereken bir yerdir. 3000 yıllık tarihi ve hala içinde barındırdığı medeniyetlerle balıkçılık, çekicilik ve yerel sanatlarıyla mavi ve yeşilin buluşma noktası. İlk adı Sesamos olan Amasra antik çağda Paflagonya denilen bölgenin liman kentlerinden biri olduğu bilinmektedir. 13'üncü yüzyılda o zaman Cenevizlilerin elinde olan Amasra'ya Fatih Sultan Mehmet bir sefer düzenler ve şehre tepeden bakarak lalasına dönüp o meşhur sözü söyler, "Lala, lala!, Çeşm-i cihan bu m'ola" ve kaleye haber göndererek "Bu kadar güzel bi...