Sizde televizyon programlarına eleştirel bir bakış açısıyla yaklaşanlardan mısınız? O zaman bu yazı daha çok ilginizi çekecektir. Sanırım televizyon denilen bu kutunun hayal ürünü olduğundan bahsetmeme gerek yoktur diye düşünüyorum. Yada biraz bahsetmekte fayda olabilir.
Televizyon günümüzde herkesin özel hayatına girmiş bir uyku hapıdır. En ilginç yanı ise bize gerçekten bir uyku hapı verilse ve kullanmamız istense sanırım kullanmakta çekiniriz fakat televizyon gibi bir uyku hapını kimsenin zorlaması olmadan, gayet kendi isteğimiz doğrultusunda kullanıyoruz. Televizyon gibi teknolojik araçların doğru şekilde kullanılmadığı takdirde çok tehlikeli bir silaha dönüşebileceğini bizlere anlatan birçok sinema örneği vardır. İzlemek isteyenler için bunlardan bazıları "Good Night, and Good Luck (2005) filmi ve "Zeitgeist" belgeselini örnek verebilirim.
Şimdi günümüzde ki tv programlarına baktığımız zaman gerçekten sahte insanlarla dolu ve biz onların gerçek hayatlar olduğunu sanıp kendi hayatımıza isyan edecek duruma geliyoruz. Farkında olmadan hayatlarımızdan nefret etmeye başlıyoruz. Yapılan dizilerle gerçek hayatın zengin olmak olduğunu sanıyoruz. Evlilik programlarına gelecek olursak; programda ki herkes parasıyla oyunculuklarını sergileyen insanlar evlililik gibi ciddi bir müesseseyle dalga geçildiği gözler önünde.
Bunların hepsi bir tarafa benim en anlamlandıramadığım ise Birleşmiş Milletler verilerine göre, dünya nüfusunun %11' inin açlık çektiğini açıklamasına rağmen yemek programlarında ki yemeği biraz fazla piştiği için yemeyen insanların izlenme rekorları kırmasıdır. Bunları izleyenlerin ya dünyada ki gerçeklerden haberi yok yada gerçekleri o program sanmakta. Şimdi asıl gerçeklerden biraz bahsedecek olursak; Birleşmiş Milletler bünyesindeki Gıda ve Tarım Örgütü, Uluslararası tarımsal kalkınma fonu, çocuklara yardım fonu ve Dünya Sağlık Örgütü'nün ortak çalışmaları sonucu olarak yayınlanan Gıda Güvenliği ve beslenme durumu 2017 raporuna göre, 2016 yılında dünya genelinde yaklaşık 815 milyon kişi çatışmalar ve iklim değişikliğinin yol açtığı doğal afetler nedeniyle yetersiz beslendi. Ayrıca açlık çeken her 5 kişiden 3' ü kadın.
Şimdi bu yazı ile sizlerle bunları paylaştığım için benim içim rahat peki siz bu yazıyı okuduktan sonra o programları izlerken içiniz rahat edecek mi ? Sizde TV' nin toplum üzerindeki aptallaştırıcı etkisine yenilecek misiniz ?
Televizyon günümüzde herkesin özel hayatına girmiş bir uyku hapıdır. En ilginç yanı ise bize gerçekten bir uyku hapı verilse ve kullanmamız istense sanırım kullanmakta çekiniriz fakat televizyon gibi bir uyku hapını kimsenin zorlaması olmadan, gayet kendi isteğimiz doğrultusunda kullanıyoruz. Televizyon gibi teknolojik araçların doğru şekilde kullanılmadığı takdirde çok tehlikeli bir silaha dönüşebileceğini bizlere anlatan birçok sinema örneği vardır. İzlemek isteyenler için bunlardan bazıları "Good Night, and Good Luck (2005) filmi ve "Zeitgeist" belgeselini örnek verebilirim.
Şimdi günümüzde ki tv programlarına baktığımız zaman gerçekten sahte insanlarla dolu ve biz onların gerçek hayatlar olduğunu sanıp kendi hayatımıza isyan edecek duruma geliyoruz. Farkında olmadan hayatlarımızdan nefret etmeye başlıyoruz. Yapılan dizilerle gerçek hayatın zengin olmak olduğunu sanıyoruz. Evlilik programlarına gelecek olursak; programda ki herkes parasıyla oyunculuklarını sergileyen insanlar evlililik gibi ciddi bir müesseseyle dalga geçildiği gözler önünde.
Bunların hepsi bir tarafa benim en anlamlandıramadığım ise Birleşmiş Milletler verilerine göre, dünya nüfusunun %11' inin açlık çektiğini açıklamasına rağmen yemek programlarında ki yemeği biraz fazla piştiği için yemeyen insanların izlenme rekorları kırmasıdır. Bunları izleyenlerin ya dünyada ki gerçeklerden haberi yok yada gerçekleri o program sanmakta. Şimdi asıl gerçeklerden biraz bahsedecek olursak; Birleşmiş Milletler bünyesindeki Gıda ve Tarım Örgütü, Uluslararası tarımsal kalkınma fonu, çocuklara yardım fonu ve Dünya Sağlık Örgütü'nün ortak çalışmaları sonucu olarak yayınlanan Gıda Güvenliği ve beslenme durumu 2017 raporuna göre, 2016 yılında dünya genelinde yaklaşık 815 milyon kişi çatışmalar ve iklim değişikliğinin yol açtığı doğal afetler nedeniyle yetersiz beslendi. Ayrıca açlık çeken her 5 kişiden 3' ü kadın.
Şimdi bu yazı ile sizlerle bunları paylaştığım için benim içim rahat peki siz bu yazıyı okuduktan sonra o programları izlerken içiniz rahat edecek mi ? Sizde TV' nin toplum üzerindeki aptallaştırıcı etkisine yenilecek misiniz ?
Yorumlar
Yorum Gönder